İş kazası, çalışanların çalışma ortamında veya işin yürütülmesi sırasında aniden ve dışarıdan meydana gelen bir etkiyle bedensel veya ruhsal zarara uğraması durumunu ifade eder. Ne yazık ki, iş kazaları, çalışanların sağlığını, yaşam kalitesini ve hatta ekonomik geleceklerini derinden etkileyebilen ciddi sonuçlar doğurabilir. Böyle bir durumda, işçinin ve ailesinin haklarının korunması, hem sosyal güvenlik hukuku hem de iş hukuku açısından büyük önem taşır. Türkiye'de iş kazaları, 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu ve 6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu başta olmak üzere birçok yasal düzenlemeyle ele alınmaktadır.
İş Kazası Sonrası Atılması Gereken Adımlar:
Bir iş kazası meydana geldiğinde, hem işveren hem de işçi açısından yapılması gereken belirli yasal işlemler vardır:
Kazanın Bildirilmesi: İş kazasının en geç kazadan sonraki üç iş günü içinde Sosyal Güvenlik Kurumu'na (SGK) bildirilmesi zorunludur. Bu bildirim, işveren tarafından yapılır. İşçinin veya ailesinin de SGK'ya bildirimde bulunma hakkı vardır. Bildirimin süresinde ve eksiksiz yapılması, işçinin haklarından yararlanması açısından kritik öneme sahiptir.
Tıbbi Tedavi ve Sağlık Raporu: Kaza sonrası derhal tıbbi müdahale ve tedavi sağlanmalıdır. Tedavi süreci boyunca alınan sağlık raporları, tedavi masrafları, teşhis ve tedavi süreçleri belgelenmelidir. Bu raporlar, ilerleyen hukuki süreçlerde iş kazasının ispatı ve zararın belirlenmesi açısından temel delil niteliğindedir.
Delillerin Toplanması: İş kazasının nasıl meydana geldiği, kusurun kimde olduğu gibi konular, ileride açılacak davalar için hayati öneme sahiptir. Kaza yerinin fotoğrafları, varsa kamera kayıtları, görgü tanıklarının ifadeleri, olayın oluş şeklini gösteren belgeler toplanmalıdır. İş güvenliği uzmanı ve işyeri hekimi tarafından tutulan tutanaklar da delil niteliğindedir.
İş Kazası Sonrası İşçinin Hakları:
İş kazası geçiren işçinin, Sosyal Güvenlik Kurumu'ndan ve işverenden talep edebileceği çeşitli haklar bulunmaktadır:
A. SGK'dan Talep Edilebilecek Haklar:
Geçici İş Göremezlik Ödeneği (Rapor Parası): Kaza nedeniyle geçici olarak çalışamayan işçiye, SGK tarafından raporlu olduğu günler için ödenen ödenektir.
Sürekli İş Göremezlik Geliri: İş kazası veya meslek hastalığı sonucu meslekte kazanma gücünü belirli bir oranda (en az %10) kaybeden işçiye SGK tarafından bağlanan gelirdir. Bu oran, SGK Sağlık Kurulu tarafından belirlenir. İşçinin maluliyet oranı arttıkça gelir miktarı da artar.
Cenaze Ödeneği: İş kazası sonucu vefat eden işçinin yakınlarına SGK tarafından ödenen bir defaya mahsus yardımdır.
Gelir Bağlama (Ölüm Halinde): İş kazası sonucu vefat eden işçinin geride kalan hak sahiplerine (eşi, çocukları, anne-babası) SGK tarafından bağlanan aylık gelirdir.
B. İşverenden Talep Edilebilecek Haklar (Tazminatlar):
İş kazası, işverenin iş sağlığı ve güvenliği önlemlerini alma yükümlülüğünü ihlal etmesinden kaynaklanıyorsa, işçinin veya vefatı halinde yakınlarının işverene karşı maddi ve manevi tazminat davası açma hakkı doğar.
Maddi Tazminat: İş kazası nedeniyle işçinin uğradığı ekonomik zararların karşılanması amacı taşır. Bu zararlar şunları içerebilir:
Kazanç Kaybı: Geçici veya sürekli iş göremezlik nedeniyle çalışamama veya daha düşük ücretle çalışma sonucu oluşan gelir kaybı.
Tedavi Masrafları: SGK tarafından karşılanmayan ilaç, ameliyat, fizik tedavi, rehabilitasyon gibi ek tedavi giderleri.
Bakıcı Giderleri: İşçinin başkasına bağımlı hale gelmesi durumunda bakıcıya ödenen ücretler.
Ekonomik Geleceğin Sarsılmasından Doğan Zararlar: İşçinin kariyerindeki ilerlemenin kaza nedeniyle engellenmesi gibi gelecekteki potansiyel kayıplar.
Destekten Yoksun Kalma Tazminatı (Ölüm Halinde): İşçinin vefatı halinde, işçinin sağlığında destek olduğu kişilerin (eşi, çocukları, anne-babası) bu destekten mahrum kalmaları nedeniyle talep edebilecekleri tazminattır.
Manevi Tazminat: İş kazası nedeniyle işçinin yaşadığı acı, elem, üzüntü, psikolojik travma ve yaşam kalitesindeki düşüş gibi kişilik haklarına yapılan saldırının karşılığı olarak talep edilen tazminattır. Manevi tazminatın miktarı, hakimin takdir yetkisiyle, olayın ağırlığı, tarafların sosyal ve ekonomik durumu, kusur oranı gibi faktörler dikkate alınarak belirlenir.
Kusur ve Sorumluluk:
İşveren, iş sağlığı ve güvenliği konusunda gerekli tüm önlemleri almakla yükümlüdür. İş kazasının meydana gelmesinde işverenin kusuru varsa (örneğin, gerekli güvenlik ekipmanlarını sağlamamak, risk değerlendirmesi yapmamak, eğitim vermemek), işveren hukuken sorumlu tutulur. İşçinin de kusuru olabilir; ancak bu, işverenin sorumluluğunu tamamen ortadan kaldırmaz, tazminat miktarında indirim nedeni olabilir. Ayrıca, iş kazası sonucu ölüm veya ağır yaralanma meydana gelmişse, işveren hakkında cezai sorumluluk da doğabilir.
İş kazası süreçleri, karmaşık yasal prosedürler, uzman bilirkişi raporları ve uzun süren yargılamalar içerebilir. Bu süreçlerde hak kaybına uğramamak, tazminat haklarınızı eksiksiz bir şekilde talep etmek ve işverenin kusurunu ispatlamak için profesyonel hukuki desteğe başvurmak hayati öneme sahiptir.
Beyazıt Hukuk olarak, iş kazası geçiren müvekkillerimizin hukuki süreçlerini titizlikle takip ediyor, SGK'dan ve işverenden doğan tüm haklarını eksiksiz bir şekilde alabilmeleri için kapsamlı hukuki danışmanlık ve temsil hizmeti sunuyoruz. Haklarınızın korunması ve adil bir sonuca ulaşmak adına uzman ekibimizle yanınızdayız.